Ana içeriğe atla

Kukla

 Yıllar sonra kadim dostum -1 yıl 5 ay 17 gün sonra- tekrar yazıyorum sana. Gözlerim sağır ve kulaklarım kör. Yoksa katlanamazdım bütün bunlara. Ben ve kukla; kukla ben.

Tabula Rasa: İnsan kendine yarayacak bütün bilgiyle doğar. Yanılıyorlar, insan kendine yetecek bütün iyilikle doğar. İyilik meleği ben. Sana kendimi anlatmak için değil, kendimi dinlemek için buradayım. Ben, kukla ben. İyilikle dolu olduğum için kötü bir kukla şovunun en kötü figüranı oldum. Ondandır ilk yazdıklarım. İnsanlığın ilk öğretisi kendi yararına olanı seçmekti. Ben ise karşımda duranın yararını seçtim. Çünkü ben iyi bir insandım ve karşımda duranın üzülmesini istemezdim. Tüm o karşıda duranlar, bunu fark ettiklerinde harekete geçtiler. Artık Sleepandbeer bir kukla ve onların emrinde. İstedikleri her şeyi yaptım. Sorguladım, düşündüm, sinirlendim ama vazgeçemedim huyumdan.

Bir işe girdim. Çoğu erkeğin hayatında yapmak istediği mesleği yapıyorum. Dünya'nın en rahat mesleklerinden bir tanesi. Beni tanıyorlar! İnsanlar beni yolda gördüklerinde tanıyorlar! Ama işte ağzıma sıçıyorlar. Emeğimi İzmir'in ortasında sömürüyorlar. Karşı çıkabilir ve durumu düzeltebilirim. Filhakika ben iyi bir insanım, bu yüzden benim ağzıma sıçan adamı şikayet edemem.

Daha kötüsü ise karşı cins. Benim bu işte hiç bir zaman başarılı olamadığımı biliyorsun. Üstüne biraz da bu huyumu ekleyince tamamen çuvallıyorum. Ben, kukla ben ellerinde oynuyorum. Sadece bir cümle edebilsem bütün yük omuzlarımdan gidecek ve Atlas benimle birlikte gülecek.

Bütün duyular bir birine bağlı. Bir tanesini bozarsan hepsi bir birine karışır. Benimkileri bir arada tutan: Güzellik! Küçük bir kalemin masada duruşu da bir güzellik, bir dağın arkasında usulca karanlığa yenik düşen güneşte. Bütün güzellikler bütün duyularımla kol kola. Bu yüzdendir ki; hayatımda olacak birinin güzel olmasını isterim. Hem duyularımı hemde beni bir arada tutsun. O kadar güzel olması beni tutan şey. Kim hayatından onun çıkmasını ister ki! Yerini doldurabilecek olsam arkama bakmadan kaçarım. Çünkü yoruldum artık.

Dünya'nın ilk mesleği kendini anlamaktı. Kadınlar kendilerini anladı ve kendini satmaya başladı. Sonra biz ona yanlış bir anlam yükledik. Bütün bu sırrı satın almak için para ödedik. Ancak kadınlar bizlerle kendilerini hiç paylaşmadı. Bir anlayabilseydik onları çoğu savaşı durdurabilirdik. Sanırım bende asla anlayamayacağım onları. Sen bana ne kadar salık versende ben arkamı dönüp gidemeyeceğim. Ben, kukla ben bağımlıyım. Kukla oynatıcısına bağımlı bir kuklayım.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Karalama

Bağlanamıyorum. Ne içkiye ne kadınlara. Bağlanabildiğim zamanlardan kalma sadece sigaram var. O da olmasa... İnsanlardan çok şey beklemiyorum. Yalnız bıraksınlar beni. Olabildiğince yalnız. Dolabın kapağını hiç açmasınlar. Adımı ölene kadar hatırlamasınlar. Gelecekte ne yapacağını bilemeyen her insan kadar Bukowski'yim. Kafamda onlarca cevap var ama hiç biri bana göre değil. Bana göre nedir oda belli değil. Yalnız kalmayı saymıyorum. Müzik, sigaram ve ben gerisi hiçte iyi değil. İçi boş insanlar dışlarına ne kadar çok şey takmışlar. Bana hep komik görünüyorlar. Bazıları güzeller. Bazıları bakmayacağım kadar güzeller. Ama yanlarına gidince içlerindeki boşluğa bütün masayı sığdırabiliyorum. Bana bakıyorlar. Ucube gibi hissediyorum. Yalnışlıkla baktıklarını düşünüyorum.

Korkmak

Bütün hayatım boyunca birşeylerden korkmak zorunda bırakıldım. Öyle bir korku ki; damarlarıma kadar işlemiş, anlamını yitirmiş, boyun eğdirmiş. Ne yaparsam yapayım iki kere düşündürdü bu korku, tedbir aldırdı. Koyunlaştırdı bir nevi. Sen de bir düşünsene yaşantını. Korktukların olmasa evinde oturur muydun ? Derslere yetiştir miydin? Babam ne der, sınıfta kalır mıyım, komşu teyzeler konuşur, kanunlara aykırı mıdır, ahlaka uygun mudur? Yenebilseydim korkumu, kaçardım. En yüksek dağlara çıkar, en tenha yerlere giderdim. Köprü altlarında yaşardım. Ama yok hala korkuyorum. Neden korktuğumu da bilmiyorum. Dizginliyor beni, insan içinde tutuyor belkide. Keşke diyebilsem; korkma, kaç, kurtulursun. Seri üretim insanlardan yakanı kurtarırsın. İnsanların pislikle doldurduğu dünyada nefes alırsın. İnsanlar kirletmedi dünyayı pisliğe boğdu. Kir kabul edilir pislik asla! Geri dönüşü yoktur. Pislenmişlikten kaç diyebilsem keşke. Ama yok hala korkuyorum. Bir pislik yığınının içinde oturmuş düş...