Ana içeriğe atla

Bende anlatırım aşk acımı

Yaz ayları, hava gayet sıcak. Dışarıdan görünmemek için de çadırın penceresi kapalı. Derin derin nefes alıyorum. Yarı çıplağım. Her defasında ortamda ki toprağın ve onun parfümünün kokusunu koklamak için daha derin nefes alıyorum. Her nefes alışım onun yanında; yeni bir gün, yeni bir sevinç. Tek kişilik bir yataktayız. Altımızda köpek patileriyle kirlenmiş bir çarşaf var. Ters yüz yaparak kirliliğini örtmeye çalışmışım. Yatağın yanında kıyafetlerim sıralı. Herşey bir birine karışmış durumda. Yatağın hemen yanında yazın başında bana verdiği iskambil kartları serili. 6 ve 2 numaraları eksik. Kartların kırmızılığı bana göz kırpan papaza karışıyor. O ise; göğsümde yarı çıplak uyuyor. "Hem göğsümde hem göğüs kafesimin içinde". Her kalp atışı beni gerçeklikten biraz daha uzaklaştırırken, o andan kopmak istemiyorum. Sadece o anı yaşamak ve saati bulan orospu çocuğuna küfretmek istemiyorum. Eğer aşk diye bir şey varsa dünyada işte budur diyorum. Bunları ona ve bütün dünyaya sadece nefesimle anlatabiliyorum. İşte o zaman anlıyorum ki aşk; teslimiyettir. Hiç düşünmeden ona teslim olmak. Sonra sarılıp uyuyoruz. Uyumak; sevişmeye bile tercih ederim. Şimdi onu çok özlüyorum. Uzun saçlarının yüzüme değişini. Ardından beni öpmesini özlüyorum. Kulağıma adımı fısıldayıp; seni seviyorum demesini özlüyorum.

Her gün başka biriyle sevişme düşüncesi de yetiştirsem pamuktan beynimde, sanırım önce bütün bedenimi kaplayan aşık olma duygusunu yenmem lazım. Bugün Merveyle döndük eve. Omuzumda uyudu bütün yol boyunca. Garip şekilde heyecanlandım, kafasını ilk koyuşunda. Nefes alışından anladığım üzerede o da heyecanlandı. O an anladım ki gidip başka birine yine kör kütük aşık olmalıyım. Benden ona kalan son şey; Yavuz Çetin. 6 aydır bu şarkıyı dinleyemiyorum.

Yorumlar

  1. blogu 2kişi yazıyor galiba. sıkı kalemlersiniz

    YanıtlaSil
  2. yavuz çetin'le sonlanması fena olmuş ..
    mimledim sizi bu arada :)

    YanıtlaSil
  3. bende benzer sebeplerden bıraktım yavuz çetin dinlemeyi, arada çıkıyor ya karşıma elim gidiyorda yinede tıklayamıyorum...
    güzel yazıydı =)

    YanıtlaSil
  4. @Charcoaloddity Beat kuşağına selam olsun =)

    @MeRiÇ yazıyı yazdıktan sonra oturdum dinledim bir şey değişmemiş aynı şarkı yani

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yalnızlık: İşte benim dinim bu

Babamın bağırmasıyla uyandım sabah. Çiftlikte ki horozum olsaydı babam hiç düşünmez, keser ve yerdim. İlk dersin saati çoktan geçmişti. Koşmak için çok geçti. Gömleğimi özenle seçtim. Onun altına beyaz bir t-shirt. Gri kotumu da giydikten sonra saçlarımı topladım. O kadar özenle tokayı geçirdim ki saçlarıma, bir teli kopsa bütün büyüsünü bozacaktım sanki günün. Bolca parfüm sıktım ve dışarı çıktım. Sarnıç durağından İzban'a binip o kadar yol almak artık yormamaya başlamıştı beni. Liseye ilk başladığımda çok farklıydım. Saçlarımı çok kısa kestirir gömleğimi içime sokardım. Okulun hırkasının yakaları hep omuzlarımdan düşerdi. Salaşlığın bir tanımı yoksa, o günlerde bendim. Okulumuz düz lisenin binasının 1.5 katına kurulmuş bir anadolu lisesiydi. Zerre sevmezdim. İlk günlerde ben ve sivilcelerim birinden hoşlanmaya başladı. Düz lisenin en popüler kızlarından biri. Benim neyimeydi ona bakmak. Bana bakıp gülmeye başladıklarında o tarafa bakmamam gerektiğine kanaat getirmem çok sürm...

İnsanlar

İnsanlar bu kadar boş şeylerle uğraşmak için çabalıyorlar sanırım. Tek yaptıkları şey başkaları hakkında konuşmak ve gülmek. İlk cinayetimi bu boşluğa bıçağımı saplayarak işleyeceğim sanırsam.